Kitaplara Çıkan Sokaklarıyla İstanbul

İstanbul deyince kelimeler kolayca dökülemez dilimden. Ne söylesem yarım ne söylesem eksik kalacakmış gibi hissederim. İstanbul'a dair binlerce söz yazılmıştır bunca zaman. Yine de bu şehrin güzelliği karşısında kelimeler hep kifâyetsiz kalmıştır...

Bu bayramı İstanbul sokaklarında gezip dolaşarak, gözlemleyerek, düşünerek geçirdim. Bunca farklı insanın bir arada yaşadığı bir şehirde, bazen deniz manzarası bazen tarih kokan bir yapı eşliğinde düşünmek çok güzeldi. Hafif rüzgârlı ve güneşli, güzel bir İstanbul havasında keşfettim bu güzel şehri...
Ankara gibi büyük bir şehirde yaşıyor olsam da İstanbul'un Ankara'nın neredeyse üç katı olan kalabalığında uzun süre yaşamam mümkün değil sanırım. 'Bayramda İstanbul boşalıyor.' derler hep lakin boşalmış hali buysa asıl halini düşünemiyorum. :)

 İstanbul'un beni benden alan güzelliğine rağmen maalesef insanlar bu şehrin güzelliğine gölge düşürüyorlar. Bu kadar çok turist çeken, her tarafı tarih kokan, gezecek görecek yeri bitmeyen nadide şehrimizi nasıl yaşanmaz hale getiriyoruz bilemiyorum doğrusu. Tüm dünyanın sahip olmayı isteyeceği güzel İstanbulumuza biraz daha iyi baksak olmaz mı? Denizimiz berrak kalsa, her taraf çöple dolmasa, sokaklar güzel koksa... Bu kadar zor olmasa gerek. Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede ''Temizlik imandandır.'' sözünün herhangi bir değeri yok mu? 

Bir diğer eleştirim ise özellikle toplu taşıma araçlarında gördüğüm bazı kaba davranışlar üzerine. Sürekli rast geldiğim için yakınıyorum. Ayrıca toplu taşıma araçlarında ilk defa yaşlı insanlara yer verilmediğini gördüğüm oldu. Benim şehrimde genellikle bir kişi bile olsa kalkıp yer verir. Nedense bana biraz tuhaf geldi bu durum. Belki de öyle denk gelmiştir...

İstanbul insanına dair en hoşuma giden şeyse özellikle kaldığım yer olan Üsküdar'da hayvanlara değer verildiğini görmemdi. Kedileri çok sevdiğimden olsa gerek her yerde kedi gördüm ve kediler oldukça iyi görünüyorlardı. Birçok yere kediler için mama ve yiyebilecekleri şeyler bırakılmıştı. Bir kedi sever olarak mahallemdeki hor görülen tüm kedileri alıp İstanbul'a taşımak istedim... 
Bir Apartmandaki Kedi Yavruları :)
İstanbul anlatmakla bitmez ya ben bir farklılık yapıp sahafları/kitapçıları anlatayım istedim. Bayramda birçok yer kapalı olmasına rağmen hoş kitapçılarla karşılaştım ve sizinle paylaşabilmek için fotoğrafladım. Dönüş yolunda da mutlaka bununla ilgili bir yazı yazmam gerektiğini düşündüm. Öncelikle bir başkent olarak Ankara'nın sahaflar konusunda İstanbul kadar dolu olmadığını görmek beni üzdü. Tamam, İstanbul çok büyük bir şehir fakat Ankara bu ülkenin başkenti ve sokaklarında en az İstanbuldakiler kadar doyurucu sahaflar, kitapçılar görmemiz gerekir. Bilmem bana katılıyor musunuz? Gördüğüm birkaç sahaftan sonra bile bizim kitapçılar çarşılarımızı yetersiz görmeye başladım. 

Bana göre İstanbul'un en güzel köşeleri kitaplara çıkanlardı... Buyrun fotoğraflarla devam edelim.
Kırmızı Kedi Kitabevi-Beyoğlu
Çok severim bu yayınevini. İstiklal'e doğru çıkarken kitabevini görmek beni çok mutlu etti. Ankara'da görmedim. İstiyorum!!!
Ortaköy'de Sahaflar
Akmar Pasajı-Kadıköy
Burası da aranılan çoğu kitabın bulunabileceği pasajlardan biriymiş. Ankara Zafer Çarşısı'na benziyor. 




Burası en beğendiğim sahaflardan biri oldu. Her yer eski basım dergiler, ansiklopediler, kitaplarla doluydu ki Osmanlı Türkçesi serim için yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz dergileri biçilmez bir kaftan olarak görüyorum. :) İçeride saatlerce kalabilirsiniz. Keşke daha fazla zamanım olsaydı...
Kadıköy

Üsküdar
Üsküdardaki bu kütüphaneyi maalesef dönerken keşfettim ve içeriye girme fırsatım olmadı. Bilgi almak ve incelemek için sitesini ziyaret edebilirsiniz.=] Yedi Güzel Adam ve Öncüler Kütüphanesi

Galata Kulesi

İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul’dasın
Havada kaçan bulutların hışırtısı
Karaköy çarşısından geçen tramvayların camlarına yağmur yağıyor
Yenicami, Süleymaniye arkalarını kirli bir göğe vermişler
Hiç kımıldamıyorlar
Ayasofya elleriyle yüzünü kapamış bütün iştahıyla ağlıyor


İnsanlar sokak sokak, çarşı çarşı, ev ev
İnsanlar sırt sırta, omuz omuza verip durmuşlar
Boyunları bükük
Yorgun, asabi, kederli, kindar
Yığın yığın olmuşlar hepsi köprünün açılmasını bekliyor
Bir anda şehrin dört bucağına akacaklar
Bir anda iki ayrı kıtadaki insanlar gibi
Fatihliyle Beşiktaşlı sarmaş dolaş olacaklar

İlhan Berk




10 yorum:

  1. Yedi Güzel Adam ve Öncüler Kütüphanesi ilgimi çekti. Sahaflar İstanbul'a ayrı bir güzellik katıyor olmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbulu güzel kılan detaylardan biriydi sahaflar. Kütüphane binası 'Fatih Mahkemesi' olarak geçen eski bir binaydı. Fatih Sultan Mehmet'in yargılandığı o hikaye işte burada geçmiş. Güzel bir yere benziyordu. İnşallah istifade edeni çoktur.

      Sil
  2. İstanbul bana göre de yaşamak için değil gezmek için güzel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle. Öyle bir karmaşaya alışkın değilim. Üstelik oldukça pahalı.

      Sil
  3. İnsan neyi ararsa neyi severse yolları hep oraya çıkarmış... Sizin de İstanbul yolunuz kitaplara çıkmış haliyle... Bize de nasip olur İnşallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim yollarımız kitaplara ve kedilere çıkar. :) İnşallah :)

      Sil
  4. Fotoğraflara baktıkça orada olup kitapçıları gezmek istedim. Eğer yolum düşerse bir gün bahsettiğin kitabevlerini ziyaret edeceğim. Adeta bazıları tarih kokuyordur. Eski dergileri inceleyerek bile insan zamanda küçük bir yolculuğa çıkabilir. Paylaşım için çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamandaki küçük yolculuk :) Hoşuma gitti bu :) Ben teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil
  5. İstanbul çok farklı gerçekten... Güzel şeyler görüp güzel yerlere gitmişsiniz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbulu 40 yıl gezsek doyamaz ve yeni yeni yerler keşfederiz gibi geliyor. Teşekkür ederim. :)

      Sil

Bu Blogda Ara

BUMERANG

Bumerang - Yazarkafe

BLOG SÖZLÜK

blog sözlük
Blogger tarafından desteklenmektedir.