Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı-Dale Carnegie


Merhaba Dostlar,

Bu gün sizlerle öyle alelade bir kitabın yorumunu paylaşmayacağımı bilmenizi isterim. Kendim de dahil birçok insanın ''kişisel gelişim'' kategorisine dahil olan kitapları okuma hususunda ön yargılı olduğunu biliyorum. Lakin fotoğrafta gördüğünüz bu eserin klasik bir kişisel gelişim kitabı olmadığı kanaatindeyim. Hatta kişisel gelişim  yerine ''hayat sanatı'' gibi bir kategori oluşturabiliriz. İşte bu kitap tam olarak bizlere hayat sanatını nasıl icra edeceğimizi öğretiyor.

Eeee kedim Fırıldak bile okuyorsa varın siz düşünün. 😋 Kediler üzerinde uygulamaya karar vermiş. Bakalım az biraz bencil bir kedi olarak başarılı olabilecek mi? 😊

Kitabın yazarı Dale Carnegie Amerikalı bir iletişim uzmanı. Güçlü de bir hatip olduğu söyneniyor. Bu alanda yazdığı birçok kitap var. İncelediğimiz eseri ise en fazla yankı uyandıranı.

İletişim problemleri olan veya arkadaşlık konusunda şansı yaver gitmeyen insanlardansanız öncelikle yüreğinize doğru bir yolculuk yapın derim. Eğer bu durumu değiştirme niyetine sahipseniz bu kitabı okuyabilirsiniz. Kitapta yer alan önerileri ancak ve ancak içinizden geldiği müddetçe uygulayabilirsiniz. Aksi takdirde bu kitabın size bir faydası olmayacaktır.

Kendinizi değerlendirme sürecinden sonra kitabı okumaya karar vermişseniz, yazarının da tavsiye ettiği gibi her bölümü ikişer kez okuyun, altını çizin, notlar alın ve kitaptaki uygulamaları hayatınıza tatbik etmeye çalışın. Mümkünse baş ucu kitabınız olsun ve sık sık göz atın. 2-3 ayda bir yeniden okuyun. İnanın bana bir şey kaybetmeyeceksiniz.

İyi dostluklara sahip olabilirsiniz. İletişim konusunda becerikli de olabilirsiniz. Bu konularda çok fazla probleminiz yoksa bile okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Belki öyle sanarken bir yerlerde büyük hatalar yapıyorsunuz. Kendime yaptığım öz eleştiride bunu farkettiğim için söylüyorum.

Kitap 4 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm ''İnsanlarla İlişkilerde Temel Yöntemler'', ikinci bölüm ''İnsanların Sizden Hoşlanmasını Sağlamanın Altı Yolu'', üçüncü bölüm  ''İnsanların Sizinle Fikir Birliğine Varmalarını Nasıl Sağlarsınız?'', dördüncü bölüm ise ''Lider Olmak: İnsanları İncitmeden ya da Rahatsız Etmeden Değiştirmenin Yolları'' başlıklarını taşıyor. Her bölüm ayrı ayrı kıymetli ama bence ilk iki bölümdeki prensipler bile yeterli. 

1936 yılında yazdığı önsözde Herbert Spencer'ın şu sözlerine yer veriyor Carnegie, 

''Eğitimin en büyük hedefi,bilgi değil eylemdir.''

Ve ekliyor...

''Bu kitap da bir eylem kitabıdır.''

Bize de uygulamak düşüyor. 😍

Sizlerle her bölümün sonundaki ana prensipleri paylaşıp, altını çizdiğim bazı cümleleri paylaşmak istiyorum.

BİRİNCİ BÖLÜMÜN ANA PRENSİPLERİ

1) Eleştirmeyin, kınamayın ve şikayet etmeyin.

2) Dürüst ve içten övgüyü esirgemeyin.

3) Karşınızdakinde istek uyandırın.

İKİNCİ BÖLÜMÜN ANA PRENSİPLERİ

1) Başkalarıyla içtenlikle ilgilenin.

2) Gülümseyin.

3) Kullanılan dil ne olursa olsun, kişi için en önemli ve kulağa en hoş gelen söz kendi ismidir.

4) İyi bir dinleyici olun. Diğer insanlara kendilerinden söz etmeleri için cesaret verin.

5) Karşınızdaki kişinin ilgilendiği konulardan söz edin.

6) Karşınızdaki kişiye önemli biri olduğunu hissettirin ve bunu içtenlikle yapın.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜN ANA PRENSİPLERİ

1) Bir tartışmadan en iyi sonucu almanın tek yolu bu tartışmadan kaçınmaktır.

2) Başkalarının görüşlerine saygı duyun. Asla ''Yanılıyorsun!'' demeyin.

3) Eğer hatalıysanız bunu hemen içtenlikle kabul edin.

4) Daima dostça yaklaşın.

5) Karşınızdaki kişiye ''Evet! Evet!'' dedirtin.

6) Bırakın karşınızdaki kişi daha çok konuşsun.

7) Bırakın karşınızdaki kişi fikirlerin kendisinden çıktığını sansın.

8) Olayları karşınızdaki kişinin bakış açısından görmeye çalışın.

9) Karşınızdaki insanın fikir ve arzularına anlayış gösterin.

10) Daima kişilerin hassas oldukları konulara değinin.

11) Fikirlerinizi dramatize edin.

12) Meydan okuyun.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜMÜN ANA PRENSİPLERİ

Bir liderin görevi genellikle insanların tutum ve davranışlarını değiştirmektir. İşte bazı öneriler:

1) Konuşmaya içten bir övgü ve iltifatla başlayın.

2) İnsanlara hataları dolaylı yollardan anlatarak gösterin.

3) Karşınızdaki insanı eleştirmeden önce kendi hatalarınızdan söz edin. Yani iğneyi kendinize, çuvaldızı başkasına batırın.

4) Emir vermek yerine sorular sorun.

5) Gerçek bir liderseniz, kimsenin hatasını yüzüne vurmayın.

6) En küçük bir gelişmeyi bile övün. Beğenilerinizde içten, övgülerinizde cömert olun.

7) Karşınızdaki kişiye korumak isteyeceği bir özellik yakıştırın.

8) İnsanları yüreklendirin. Hataların kolayca düzeltilebilecek gibi görünmesini sağlayın.

9) İnsanların isteklerinizi seve seve yerine getirmelerini sağlayın.

İşte kurallarımız bunlar. O kadar da zor görünmüyor değil mi? Zaten kitabın hiç ağır bir dili yok. Öyle ki tekrar okuduğumda ingilizce mi okusam diye düşünüyorum. Kitapları yazıldığı dilde okumak daha bir güzel geliyor. 

''Üslup'' kelimesini çok severim. Okuduğum müddetçe bu kelimeyi hayatımın merkezine koydum. Eleştirmeyi seven bir insan olarak 'üslup' hususunda bazı hatalarım olduğunu farkettim ve en azından bunları değiştirmeye niyetlendim. Birini bir şeye ikna etmek o kadar da zor değilmiş. Sadece doğru tutumu takınmayı bilmiyormuşuz. İnsanları sevmek öyle zor değil aslında, en katı insanı bile yumuşatmak bizim elimizde. Bırakalım insanlar bize düşmanca yaklaşıyorsa biz onlara dostça yaklaşalım. Değer gördüğünü hisseden insanlar zaten size düşmanlık taslamazlar. O halde değer verelim ve değerli olduklarını hissettirelim. O zaman dünya çok daha güzel bir yer olmaz mı?

İnsanlarda yeme içme, barınma, güvenlik vb. temel ihtiyaçlar dışındaki en önemli güdünün 'önemli olma duygusu' olduğunu söyleyen bu kitap, iş hayatından insan ilişkilerine birçok alanda size ışık tutabilecek nadide eserlerden. Muhakkak okumalısınız. Her bölüm onlarca örnekle desteklendiği için tatbik süreciniz zor olmayacaktır.

Altını Çizdiğim Cümlelerden...

Eleştiri, karşısındaki kişiyi haklılığını kanıtlamak için kendini savunmak zorunda bırakır; bu yüzden anlamsızdır. Bir insanın değer verdiği onurunu yaraladığı, onun önemli biri olma duygusunu incittiği için de tehlikelidir.

''Yargılamayınız, çünkü henüz siz yargılanmadınız!''

Dr. Johnson'ın da söylediği gibi, ''Tanrı bile insanı son gününe kadar yargılamaz.'' O halde biz neden yargılayalım?

Bu yoldan ancak bir kere geçebilirim. Bu nedenle yapmak istediğim iyi işleri ve insanlara yapacağım iyilikleri şimdi yapmalıyım. Ertelememeli veya ihmal etmemeliyim, çünkü bir daha bu yoldan geçmeyeceğim.

Başarının sırrı kendinizi karşınızdaki insanın yerine koyabilme yeteneğine sahip olmak ve olaylara kendi bakış açınızın yanı sıra onun bakış açısıyla da bakabilmektir.

Bir Çin atasözü: Yüzü gülmeyen biri dükkan açmamalı.

Başkalarının sana ne yapmasını istiyorsan sen de onlara aynısını yap.

Bir damla bal bir galon zehirden daha çok sinek avlar.

Herkesin korkuları vardır, fakat cesur olanlar korkularını bastırır ve ilerler; bazen ölüme fakat her zaman zafere!

Bir insanın onurunu incitmek cinayettir.


Keyifli Okumalar...










20 yorum:

  1. Ne güzel özetlemişsiniz. Sayenizde okumuş kadar olduk. Emeğinize, kaleminize sağlık :))

    YanıtlaSil
  2. Yıllar önce okumuştum ve çok beğenmiştim bu kitabı. Klasik kişisel gelişim kitaplarından daha farklı dediğinizi gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar şanslısınız. Bir an evvel okumak gerek. Gerçekten çok önemli bir kitap :)

      Sil
  3. Birbirimizle huzur içinde yaşamanın şifresini görmüş gibi oldum:
    Başkalarının sana ne yapmasını istiyorsan sen de onlara aynısını yap.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne de güzel söylediniz. Birbirimizle huzur içinde yaşamanın şifresi. En güzel özet bu cümle oldu galiba. :)

      Sil
  4. kitabı görüp D&r'da inceledim ama almamıştım çok güzel özetlemişsin kitap listeme ekledim bile..
    sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Mükemmel bir özetleme olmuş emeğine sağlık gerçekten de... Kişisel gelişim kitaplarına karşı hep bir ön yargım olmuştur belki bu kitabı okurum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah okuma fırsatınız olur da düşüncelerinizi paylaşırsınız. Teşekkür ederim.

      Sil
  6. kitap güzel de foto ve fırıldak şekerişkooo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fırıldak daha güzel evet :)) Teşekkür ediyorrr :)

      Sil
  7. mütləq oxumalıyammış kimi hiss edirəm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle okumalısın. Bloguma hoş gelmişsen :))

      Sil
  8. Dale Carnegie'nin kitaplarının yeri başkadır. İlk, Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak kitabını okumuştum. Ondan sonra okuduğum kişisel gelişim kitaplarını hiç sevemedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Galiba tüm kitapları okunmaya değer. Aykırı şeylerden bahsetmiyor. Gayet uygulanabilir, sonuç alınabilir. Teşekkür ederim. :)

      Sil
  9. Ya kedini yirim yiiiiriiiim. Blogunu yeni keşfetim takibe aldım bana da beklerim :) emeğine sağlıkk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldin Elena. Çok tatlı değil mi :)) Uğrayacağım bloguna. Sevgiler.

      Sil

Bu Blogda Ara

BUMERANG

Bumerang - Yazarkafe

BLOG SÖZLÜK

blog sözlük
Blogger tarafından desteklenmektedir.