Equals (Aşk Uğruna)


Merhaba 😊

Uzun zamandır bu kategoriye yazmıyordum. Aslında daha evvel izlediğim ve yazmak istediğim bayağı bir film mevcut ancak sıcağı sıcağına yazmayınca pek keyif alamıyorum. O yüzden artık film izledikten sonra vakit bulursam paylaşacağım. Bir de kitap aşkım onun önüne geçiyor sanırım. 😁

Yine çok bunaldığım bir cuma akşamı, listeme bakıp kafama göre bir film seçtim. Şanslı film= Equals oldu. 

Başrollerinde Kristen Stewart ve Nicholas Hault'un olduğu film 1 saat 41 dk sürüyor. Öncelikle herkesin beğeneceği bir film olduğunu düşünmüyorum. Oldukça distopik bir konu seçilmiş ve bir hayli de durağan bir film. Ancak ben filmde verilmek istenen mesaja odaklandığımdan benim için mesele olmadı.

Aksiyon yok, değişik sahneler yok ama yine de 'fena değil' dediğim bir distopyaydı. George Orwell'in 1984 ünü okuduysanız izledikleriniz yabancı gelmeyecektir. Elbette birebir 1984'le örtüşmüyor ve bu filmde daha çok 'aşk' üzerine durulduğunu söyleyebilirim.

Sevmek, dokunmak, aşık olmak yasak! Hastalıkların ve duyguların kökü neredeyse kurutulmuş ama bir hastalığa hala çare bulunamıyor. S.O.S. hastalığı. Bu hastalık yüzünden Silas, Nia'ya aşık olur ve Nia da aynı hastalığa sahiptir. İkisi de gözlerden uzak, yakalanmadan bu aşkı sürdürmek için her şeyi göze alırlar. Acaba bu beraberliği sürdürebilmeyi başarabilecekler midir?

Son büyük savaştan sonra hayatta kalmayı başarabilen insanlar için işte böyle bir düzen kurulmuş. Robotik bir yaşam! Bu tarz kitaplar ve filmler çok başarılı olmasa da beni etkiliyor. Çok uzak bir gelecekten bana yine bir o kadar uzak olan bir anı hayal etmeye çalışıyorum. Açıkçası ürküyorum. Dünyanın bugünkü vaziyetinden geleceğe dair bir illiyet bağı kurmamak maalesef zor. Fakat en önemlisi de duygularımız. Bizi biz yapan, doğadaki diğer canlılardan farklı kılan beynimiz ve hislerimiz... Merhameti, acıyı, mutluluğu, hüznü, aşkı kaybetmek nasıl olurdu düşünebiliyor musunuz? İnsanlığımızı yitirir, bambaşka bir tür olurduk.

Ortalama bir film olmasına ve bir oyuncu olarak Kristen Stewart'ı beğenmememe rağmen film beni düşünmeye sevk etti. Ayrıca Stewart bu sefer rolünün üstesinden başarıyla gelmiş. Kendisini fazla donuk buluyorum ama bu filmde de zaten öyle olması gerekiyordu. 😀 Beklentilerimin altında olsa da izlenilebilir bir film.

Aklımda kalan replik ise: 

''Bu duyguyu unutma.''

Sevgiler...




9 yorum:

  1. Off bu filmi seyrederken içim daralmıştı.. Duyguyu unutmama adına verilen savaş, dokunma hissinden yoksun bir nesil nasıl olur diye epey düşünmüştüm.. Gelecekte böyle olacaksa umarım ben olmam demiştim :)
    Elinize sağlık.. güzel bir filmdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir gelecek hayal edemiyorum, böyle bir dünyaya yeni nesiller yetiştirmek çok ağır olurdu. Yorumun için teşekkür ederim. :)

      Sil
  2. İlginç bir distopya evreni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginç evet ama daha iyi yansıtılabilirdi bence :)

      Sil
  3. hımms aklımda olsun ilginç gibii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen üstadımızsın daha iyilerini senden öğreneceğiz :)

      Sil
  4. Aaa... Ne güzel bu filmi ben de blogumda paylaştım. gerçekten çok güzel bir film.

    Bir de benim yazıma göz atarsın belki.

    http://www.birsenle.com/2017/06/ask-equals-sessiz-film.html

    YanıtlaSil

Bu Blogda Ara

BUMERANG

Bumerang - Yazarkafe

BLOG SÖZLÜK

blog sözlük
Blogger tarafından desteklenmektedir.